1 Kasım 2012 Perşembe

Altın yükselişte..

Sözü gümüşten olanın dediklerini yalnızca sükutu altından olanlar anlar.

31 Ekim 2012 Çarşamba

Bayandan Satılık , Az Kullanılmış Cümleler..


Durduk yere değildir olanlar.

Düşünmeden karar veren , kaybetme üzerine kurulu yaşamlardır onların tek istedikleri de.


Mantık yetmese de ,duygular yetişir olup bitenin çirkinliğine.


Yalanların gizemi çöker gerçeklerin üzerine.


Kavrama yeteneğinin cazibesi sönerken alevlerin içinde , umut en derinden gülümser görmesini bilene.


Üst üste olmaması gereken ne varsa zinciri bozmadan kenetlenir sorunların peşine.


Hayallerin düştüğü suyun yüzünde parlayan huzurun çehresi de yeter eder azla yetinmeyi bilene.


Kimsenin duymadığı o şarkı çalarken fonda , sesler karışmaz asla birbirine.


Ellerinin ulaşamayacağı uzaklıkta vicdanları sahip olanlar , inanmazlar kadere.


Akan yaşların çokluğu değil ,can yakan başların çokluğu  neden olur vurdumduymazlığın zirvedeki yerine.


Sorunsuz yaşamlardan az gidip sağa dönünce köşe başında karşılarına çıkan para hızla yetişir olup bitene.


Çamurdan yaptıkları taçlar başların üstünde.


Umut dolu yüreklere yağmur gibi yağdırsalar da karanlıklarını vicdanlarının küçüklüğü kadardır açacakları yaraların boyutları da.


Düşene bir tekmede sen vur anlayışını caiz kabul edenlere bu cümlelerde.


25 Ekim 2012 Perşembe

Olacak O Kadar ..


Denedim olmadı.

Düşündüm olmalıydı.


İsteseydim olurdu. 


Uğraşmak zor geldi.


Çalıştım oldu.



Hayallerden daha önce kurulması gereken ne varsa önce yıkılmalıdır.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Aşk ...


  • Sönmüş gönüllerde bile parlak kalan tek köşe.
  • Her insanın için var olan ama herkesin farklı hissettiği evrensel gerçek.
  • Bilgi gerektirmeyen tek bulmaca.
  • Gözün gördüğünü beyinden önce kalbe gönderdiği o an.
  • Bulutların gökyüzünden sıkılıp , yeryüzünde dolaşması.
  • Saatlerin , saniyelerden hızlı geçtiği zaman dilimi.
  • Nedensiz tebessümlerin tek nedeni.
  • Heyecandan kalbinin atmadığı hissi.
  • Bacakların yalnızca yaşlılıktan titremeyeceğini en sağlam kanıtı.
  • Sadece göz göze geldiğinde başlayan bir müzikalin en kıymetli izleyicisi olduğuna inanmak.
  • Düşünmeyi komodinin üzerinde unutup , şarkı söylemeyi yanlışlıkla çantaya koymak.
  • Telefonun yalnızca o arasın diye icat edilmesi gerektiğini savunmak.
  • Sevmediğin enginarı bile fark etmeden afiyetle yemek.
  • İsminin baş harfinin alfabedeki en önemli harf olması.
Her zaman olmasa da.
Arada bir.
Yada Bazen.
Tek bir tanesi yaşandığında bu başlık  üç harften oluşan bir masala dönüşebilir.

5 Duygu..3 Neden..


Tahammül Edemiyorum ;
  • Gözyaşları ardına saklanan insanlara.
  • Cahilliğin altın taçmış gibi baş üstünde taşınmasına.
  • Bencilliğin hoşgörüden hep bir adım önce olmasına.
Kızıyorum ; 
  •  Öğrenmeden öğretmeye çalışanlara.
  •  Hayallerimize verdiğimiz molaların bir ömür sürmesine.
  •  Başarıya dokunmak için göklerde zembil arayanlara.
Unutamıyorum ;
  • Kurduğum büyük cümlelerin küçük parçalar halinde bana geri dönüşünü.
  • Doğru duyguların yanlış baş kahramanlarına duyduğum saygıyı.
  • O filmdeki repliği.
Hüzünleniyorum ;
  •  Paranın gücünün soytarıları kral ettiğini görünce.
  •  Çoğalırken aslında yalnızlaşanlara.
  •  Çıkış yolu arayan bir babanın uzaklara dalan bakışlarıyla karşılaşınca.
Seviyorum ;
  • Karartmadan önce parlatanları.
  • Mutlu bir evin prensesi olmayı.
  • Aydılıkta değil karanlıkta ışığım olanları.

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Nursela

Günaydın ben Seda bugün başlıyorum da .. Merhaba Nursel ben de hayırlı olsun diye birbirimizi süzerek başlayan o günün bizi buralara getirip daha da uzaklara götürecek olmasını seviyorum .

Arkamda olmanı , arkanda olmayı seviyorum.

Senin yerine düşünmeyi seviyorum , benim yerime de düşünmeni seviyorum .

Hayaller kurup , sonunda kahkaha atmamızı seviyorum.

Akşam ve sabah araba da dinlenen her şarkıya bağıra çağıra eşlik etmemizi seviyorum.

Tek başına ayaklarının üstünde güçlü durmanı seviyorum.

Çevrendekilere ördüğün çelik zırhını seviyorum.

Sessiz sessiz ağlayıp , bol bol gülmeni seviyorum.

Kestirdiğin saçlarını seviyorum.

Her sabah senin sayende uyanmayı seviyorum.

Pişmanlıklarının yakanı bırakmasına izin vereceğin o günü beklemeni seviyorum.

Kendi yüreğinden başka sığanacak bir yerim yok demeden bize sarılmanı seviyorum.

Sahte gülümsemeni anlamamı seviyorum.

Mahkemesi , karakolu , denizi , ormanı , iş yeri , evi  , bahçesi , otoparkı her yere girip çıkan o serseri halimizi seviyorum.

Kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmeni seviyorum.

Ağlarken bile arkalarından beter olsunlar diyemeyecek kadar vicdanlı olmanı seviyorum.

Arkandan çevrilen onca işi bilip, onca dedikoduyu duyup yine de sakince o insanlara selam verebilmeni seviyorum.

Adımı uzata uzata söylemeni seviyorum.

Çelişkilerle dolu olan anlarda soğukkanlı olmanı seviyorum.

Ağlarken benimle ağladığın o güne lanet etsem de yanımda olmanı seviyorum tabi birde.

Anında değişen modunu seviyorum.

Kendimizle dalga geçmemizi seviyorum.

''Ayy Sedaaaaa'' diye başlayan cümlelerini seviyorum.

Bir türlü kilidini açamadığım telefonunu bile seviyorum.

Dik durmanı , dik durmayı farketmeden öğretmeni seviyorum.

Nazımızın birbirimizde işe yarıyor olmasını seviyorum.

Sıradaki şarkıların bize gelmesini seviyorum.

Dostluk güven işidir diyebilmeme sebep olmanı seviyorum.

Bunca arkadaş arasından sıyrılıp öne çıkmanı seviyorum.

Çevremdekilere artık senin kim olduğunu anlatmadan konuya devam edebilecek kadar yakınımda olmanı seviyorum.

Korkularını , kızdıklarını, isteyipte söyleyemediklerini içine attığın anlarda dalan ve dolan gözlerini seviyorum.

Planlarım da üst sıralarda yer almandaki başarının nedeni herşeye uyan ruh haline öpücükler yolluyorum.

Anne olsan da içinde ki küçük kızla hala oyunlar oynamanı seviyorum.

Aşk uğruna yaptıklarını alkışlıyorum.

Kim ne derse desin ben arkadaşımla gurur duyuyorum.

Sırtını kimsenin sıvazlamasına gerek duymamanı seviyorum.

'' Laf aramızda ben çok güçlü bir kadınım '' dercesine bakışını seviyorum.

Sevmekle bitmeyen bu listeye eklenecek daha çok şey yaşanacak ve sevilecek.

Kaan'ın annesi , Seda'nın Senem'in Şeniz'in Nursela'sı.

Annesinin güçlü kızı.

İyi ki doğdun.

Mutlu ol yıllarca.






Bu şarkıda sana bana bize size onlara sizlere :)

http://www.youtube.com/watch?v=5oxTEszgVQI



Unutmadan ben çok beğendim spor salonunu  işleyen demir ışıldar sonuçta  :)







20 Haziran 2011 Pazartesi

No:18

  • Sınavıma 13 gün kalmasının bende yarattığı şu vahşi kaygıyı Köpeklere Fısıldayan Adam'a versem evcilleştirir mi ?
  • Yemekten sonra Döndü'nün tatlı var kızlar almaz mısınız diye sormamasının Nursel'le ne alakası olabilir ?
  • İnternetin yavaşlamasının virüs programı işaretinin yeşilden turuncuya dönmesi olabilir mi ?
  • Berkay'dan '' Gülüm '' şarkısını bize dinletmesindeki ısrar için Nursel'e prodüksiyon şirketinden ne kadar ödenmiş olabilir ?
  • Şimdi deniz kenarında olupta bol bol güneşlenip yüzen insanlar şans kazanına kaç metreden düşmüşler ?
  • Nazlı bugün kaçıncı yeşil çayını içti ?
  • Senem'in bana bu haftasonu toplanıp Çeşme'ye gidelim mi demesi arkadaşlığın hangi kavramına sığar ?
  • Ayrıca o havuzun 5m duvarla çevrilmesi o sitenin sakinlerinden daha çok neden benim arkadaşımı rahatsız etti ?
  • '' Burasııııı işşyeriiii kızlarrrrr buradaa herşey gerçeğğğkkk'' diye bağırmasını beklediğim patronum neden hala suskun ?
  • Vergi dairesindeki o kadın için ruh hastası desem devlet organları bunu hakaret olarak kabul eder mi ?
  • 5 adet hukuk dersini bir sınavda arka arkaya sormak onları hazırlayan öğretim görevlilerinin mutasyona uğramış olma olasılığını artırır mı ?
  • '' Dandik Kartuş '' bir yazıcı kartuşu markası olabilir mi ?
  • Ataç mı ? Ataş mı ? diye merak eden zihniyet alkışlanmalı diyen kaç kişi bulabilirim ?
  • Bu oda neden vanilya yerine çamaşır suyu kokuyor ?
  • Fizy'de neden sürekli parola soruyor ?
  • Hayriye-Zerocan Kuşadası'nda kalsalar gelmeseler onların gitmesine duyduğum sinir geçer mi ?
  • Klimaya nazar değer mi ?
  • Zerrin bana hala neden mail atmadı ?
  • Babam böyle mütahitlerle iş yapmayı nerden öğrendi ?
  • Biraz daha işe dönmezsem onun bana dönüşü ''   U  '' şeklinde  olur mu ?

6 Mayıs 2011 Cuma

Bir Dostu Olmalı İnsanın ...

Hayat kısa diye belkide türlü oyunlara rağmen ben yinede küsemiyorum ona.. Kaderle aralarındaki güçlü bağa olan şaşkınlığımla , huzuru önce yanı başımdan kovup , sonra tekrar sürükleye sürükleye yanı başıma getirmelerini izlemekle meşgulüm şu sıralar..
Takvimin günlerle olan savaşından mağlup ayrılmasının kanıtı niteliğinde büyüklerin '' anlamadan geçer bu zamanların'' demesinin.
Ben anlamasamda geçen zamanı kazıdı her anını , gidenlerin üzdüğünden gelenlerin sevincinin daha fazla olmasıyla ...
Hayatında önemli olan sadece 10 kişi say deseler listemde 2 kişinin dolduracağı yeri hiç düşünmeden verdiğim insanlar 2 kuruşluk insan muamelesi yapınca şaşkınlığım ve kırgınlığım nede güzel tamamladılar birbirlerini...
Sayfalarca yazılacak anılarının olduğu insanlar nedenini bile hala çözemediğin olayların ortasına atınca seni bir türlü açılamayan o bembeyaz ve boş olan sayfalar açılırmış ardı ardına...
Gidenlere el sallarken başkalarına kollarımı açınca anladım dünyada dost denilen kişilerin isimlerinin bu kadar hızlı değiştiğini ...
'' Biz hiç kopmayız demi? '' diye sorulan sorulara düşünmeden verdiğim cevaplardan özür diliyorum şimdi. Başkaları benim yerime düşünüp değiştirdiği için onları.
Arkadaşlar gider,eşyalar,evler,işler değişir,sayfalar yazılır beğenilmez silinir,cevaplar değişirmiş... En acısıda senin üstüne çizgiyi en yakınındaki çizermiş...

Onlar çizer,ben yazarım,birileri okur...
Ama en akılda kalan alkışı geçmişi unutup geleceğe bakanlar alır...

Yazan : Eski bir DOST ...